Himalaya Tuzunda Bulunan 84 Element

Tahmini 250 - 300 milyon sene evvel oluşum süreci başlayan Himalaya tuz, aktif içeriği yardımıyla yer yüzünün en fazla tercih edilen tuzlarından bir tanesi şekline gelmiş bulunmaktadır. Denizlerin kurumasıyla beraber elde edilen tuz yataklarında fazla basıncın etkisiyle meydana gelen tuz, kristalleşme etkisi göstererek el değmeden üretilmiştir. Himalaya tuzunun geniş olarak çıkarıldığı Pakistan toprakları, tabi tuz imalatı amacıyla yeterli kapasiteye sahiptir.

Himalaya tuzu içeriği

Vücut direncini artırarak önemli hastalıkları oluşum evresinde keşfeden Himalaya tuzu içeriği bakımından da büyük bir öneme sahiptir. Keskin tadı, vücut için faydalı olan elementleri ve hücre zarından geçebilen tek tuz olma özelliği ile Himalaya tuzunun etkileri günümüzde uzmanlar tarafından da kanıtlanmıştır. Himalaya tuzunun vücut içerisindeki yararlarını destekleyen en önemli neden içeriğinde bulunan 84 elementtir. Vücudumuz, yapısı itibariyle 84 element özelliği taşımaktadır. Himalaya tuzunun içerisindeki element sayısına denk gelen bu rakam, tuzun önemini bir kez daha artırmıştır. Sindirim problemleri, mide hastalıkları, akciğer rahatsızlıkları ve cilt derisi başta olmak üzere birbirinden farklı bölgeler üzerinde kalıcı etkiye sahip olan Himalaya tuzunun içeriği tamamen saf ve doğal minerallere dayanmaktadır.

Himalaya tuzu mineralleri

Himalaya tuzu, kaynatıldığından mineral etkisini yitirebilen bir tuzdur. Bu bağlamda yemekler için kullanmak istiyorsanız tuzu su ile birlikte tercih etmelisiniz. İçeriğinde bulunan birbirinden farklı minerallerin güçlü birleşimi Himalaya tuzunun günümüzdeki kullanım alanlarını genişletmiştir. Himalaya tuzu mineralleri bakımından zengin olması nedeniyle keskin bir iyileştirici etkiye sahiptir. Özellikle dolaşımı hızlandırıcı etkisi sayesinde kanın pıhtılaşma seviyesini artıran Himalaya tuzu, kullanım bakımından da pek çok farklı yöntemler ile tercih edilebilmektedir. Doğal himalaya tuzu, dış etmenler bakımından hiçbir etkiye maruz kalmadan üretilmekte, fabrikasyona neden olacak aşamalardan geçmemektedir. Doğal himalaya tuzunu diğer tuzlardan ayıran özelliklerin başında tadı gelmektedir. Vücudun asit ve baz dengesini düzenleyen bu tuzu sahtelerinden ayırt edebilmeniz için tadına bakmanız yeterlidir. Oluşumu itibariyle tamamen doğal şartlar göz edilerek ortaya çıkan Himalaya tuzu yoğunluk bakımından zengin minerallerin birleşiminden oluşmaktadır. Bu bağlamda Himalaya tuz, kaya tuzundan çok daha etkili özelliklere sahiptir. 

Himalaya Tuzu Faydaları

Doğal Ortamda olan en saf tuz olarak bilinmekte bulunan Himalaya tuzu kişinin sağlığına yönelik yararları ile son zamanlarda en fazla dikkat çeken besin mahsülleri kapsamında yerleşmiştir. Himalaya tuzunun gerek vücut sağlığı gerek cilt derisi üstünde bir çok artısı bulunmasıyla beraber bilinçli yaşamın vazgeçilmez bir yapı taşı şekline gelmesi kolaylaşmıştır. Her yaş ailesine tavsiye edilebilecek bir tuz olan Himalaya tuzu, doğa üstündeki tuz grupları içinde en tesirli tuz olarak şahıs gereksinimlerini karşılamaktadır. İçerdiği bileşenler yardımıyla elde edilen keskin tadı ile hastalıkların iyileşme edici yöntemi olan Himalaya tuzunun 84 elementi, vücuttaki element sayısına eşit düşmektedir. Günümüz koşullarında beslenme prensiplerine bağlı olarak gelişen rahatsızlıklar iyileşme sürecinde Himalaya tuzunun tesirli formülü ile kısa zamanda istenilen sonuçların verebilmektedir.

Himalaya tuzunun yararları şunlardır ;

 - Himalaya tuz vücuttaki su ile tuz oranını dengeleyerek metabolizmanın rahat çalışabilmesine destek olmaktadır.

- Himalaya tuzu fazla tansiyona bağlı şikayetlerden yakınan hastalara tavsiye edilmekte ve başarılı sonuçlara ortam hazırlamaktadır. Özellikle kalp krizi, beyin kanaması ile felç gibi hastalıkların oluşum sürecini önleyen bu tuz hücreler üstünde doğruca etkin rol oynar.

- Yaşlanmayı geciktiren Himalaya tuzu cilt derisi üstünde tedavi edici etkiye sahiptir. Aknelere ve sivilce bağlı olarak elde edilen cilt hasarlarını ortadan kaldıran Himalaya tuzu yenilenmiş, taze bir ferahlık hissi kazandırır.

- Şeker hastalarına tavsiye edilen tuzun faydaları içinde, kaslarda oluşması muhtemel güç kaybını engelleyen özellik ile kemik erimesi sürecini geciktirme faktörleri vardır.

- Uyku sorunlarından yakınan hastaların kullandığı Himalaya tuzu, depresyon ile stres benzeri ruhsal sorunlar karşısında başarılı neticeler vermektedir.

- Zeka gelişiminin en değerli parçalarından biri olan hafıza ile hafızaya bağlı sorunların iyileşmesinde kullanılmakta bulunan Himalaya tozu, unutkanlık üstünde de olumlu etkiyi sahiptir.

 - Kalp ritmini düzenleyen, damar rahatsızlıklarının oluşumunu önleyen ile romatizma, kireçlenme benzeri problemleri ortadan kaldıran Himalaya tuzunun yararları, bütün yeryüzü aracılığıyla tanınmaktadır.

- Himalaya tuzu böbreklerde elde edilen kum ile taşların erimesini sağlar. - Alerji ile astım şikayetlerinden yakınan hastalara tavsiye edilen Himalaya tuz, vücut üzerinde pozitif etkiler yaratmaktadır.

Himalaya Tuzundaki Minerallerin Önemi

Himalaya tuz , kişi sağlığını yakından etkileyen mineralleri bulundurması sebebiyle günümüzün en fazla tercih edilen tuz gruplarından biri şekline gelmiştir. Yapısında konum alan 84 element, kişi bünyesinin element sayısına eş değerdir. Himalaya Dağları’nda, tam olarak naturel koşullar göz edilerek elde edilen tuz, oluşumu itibariyle hiçbir tahripkar etkiye maruz kalmamıştır. Profesörler aracılığıyla tavsiye edilen tuzun çok fazla tüketim meydanı bulunduğu benzeri, genel olarak sofralarda tercih edilmektedir. Vücut İçerisinde olan hızlı yayılımı ile bir çok rahatsızlığı oluşum aşamasında ortadan kaldıran himalaya tuzun deri derisindeki etkinliği dermatologlar aracılığıyla ispatlanmıştır. Himalaya tuzundaki mineraller vücudu besleyen yapısı sebebiyle kaya tuzunun tahripkar tesirlerini barındırmadan, sağlıklı ya da naturel bir şifa yöntemi şekline gelir.

 Özellikle yurt haricinde himalaya salt olarak tanınan tuzun en çok tüketildiği bölgelerden bir tanesi de Asya’dır. Vücudu mineraller açısından zenginleştirerek hastalıklara karşı direnç mekanizması oluşturan tuz sindirim sistemi problemlerini ortadan kaldırırken mide hastalıkların tesirlerini de en kısaca zamanda iyileşme edebilmektedir. Genel Olarak kış sezonunda rastlanan üst solunum yolları hastalıklarını, astım, bronşit, öksürük ile grip benzeri hastalıkların zararlarını bünye içerisinden uzaklaştıran himalaya tuz, ileri yaşlarda görülebilecek unutkanlık ile hafıza problemlerinin riskini en aza indirmektedir. Kan basıncını düşüren, damar sertleşmesi, tansiyon, damar tıkanıklığı, böbrek hastalığı, kalp rahatsızlıkları benzeri hastalıkların oluşum sürecini azaltan himalaya tuz, sofralarda tercih edilebilecek en yararlı bileşenlerden bir tanesidir.

Himalaya tuzun tüketim alanları içinde konum yer tuz lambası havadaki pozitif iyonların tesirini düşürerek toz, polen, sigara dumanı, tüy, kıl ile zararlı organizmaları kısaca zamanda imha edebilmektedir. Muhteviyatında olan negatif iyonların havaya temas etmesiyle gerçekleşen bu süreç, toplumsal hayatı da pozitif yönde etkilemektedir. Çalışma odalarına yerleştirilen himalaya tuz lambaları konsantrasyon hemde odak üstünde yararlı tesirler yaratırken depresyon ile sinirlilik halini ortadan kaldırmaktadır. Bilhassa astım böylece bronşit sorunlarından yakınan hastaların satın alabileceği lambalar, fazla fazla çeşitli boyutu ile aktarlarda ile doğal ürünlerin satışının yapıldığı marketlerde konum almıştır. Salon ile oturma odaları Özellikle bulunmak üzere evin her alanına yerleştirilebilir etkisi ile dikkat çeken tuz lambaları vücuda doğrudan tesir etmektedir.z

Himalaya Dağları Nerede ?

Yeryüzünde olan en fazla sıradağlar olarak tanınan himalaya dağları Asya kıtasının güney bölümünde yer almaktadır. Hindistan, Çin, Nepal, Butan ile Pakistan’dan geçen dağlar 2400 km uzunluğundadır. Himalaya dağları aracılığıyla elde edilen himalaya tuzu, 250 milyon sene öncesinde denizlerin kuruması sonucunda tuz yataklarındaki fazla basıncın etkisiyle kristalleşme halinde meydana gelmiş bulunmaktadır. Dünyadaki tuz yataklarının ciddi bir kısmını Himalaya tuz kristallerinin üstünde vardır. Everest’i dahi içine alarak Hint yarımadasının Asya kıtasıyla çarpışması ile meydana gelen Himalaya dağları, suyun buharlaşmasıyla ile tuz şekline gelmiştir. Dağların zirvelerinden elde edilen bu tuz %100 tabi olması sebebiyle günümüz ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamakta, pek çok rahatsızlığın iyileştirilmesinde yetiştirilmektedir.

 Tuzun çıkarıldığı en değerli topraklar Pakistan hattı üstünde bulunmaktadır. Fabrikasyon süreci geçirmeden sofralarımıza ulaşan himalaya tuzu yerde hiçbir sanayi faaliyeti olmamasından dolayı %100 doğaldır. Dolaşım sistemini olumlu yönde etkileyen, kan basıncını dengeleyen, kilo düzeyini kontrol eden, böbrek taşlarını bedenden uzaklaştıran ve depresyona bağlı rahatsızlıkları etkilerini en aza indiren bu tuz, yüksek kan basıncı iyileşmesinde de yetiştirilmektedir. Himalaya tuzunun etkinlik alanları içinde kalp ile damar problemlerinden yakınan hastalar da vardır. Başta yaşlanmaya bağlı olarak meydana gelen felç, kalp krizi ve beyin kanaması benzeri risk faktörlerini azaltan himalaya tuzu bedenin seretonin deposu durumuna gelir. Gut rahatsızlığı, Alzheimer, migren ile kireçlenme gibi hastalıkların negatif tesirlerini en aza indiren himalaya tuzu yaşlanmayı geciktirmektedir.

Himalaya tuzunun içerisinde olan 84 element, gövde ihtiyaçlarını direkt karşılayabilmektedir. Rafine edilmeden sofralarımıza ulaşan bu tuza deniz tuzlarındaki ve göllerde meydana gelen atık etkileri rastlamamaktadır. Günümüzde himalaya tuzunun tercih edileceği bir farklı alan da tuz lambalarıdır. Astım ve bronşit gibi üst solunum yolları rahatsızlıklarının iyileşmesinde etkili olan himalaya tuz lambaları da aktif bir iyileşme yöntemi durumuna gelmektedir. Özellikle kış rahatsızlıklarını engellemesi ile tanınan tuz lambaları havadaki pozitif iyonların yaydığı tahripkar faydaları temizlemekle tanınmaktadır. Konsantrasyon ile odaklanma düzeyini yükselterek çocukların eğitim hayatında başarılı olmalarını sağlayan himalaya tuz lambaları da aynı doğal süreçlerden geçmektedir.

Himalaya Tuzu Lambası Faydaları

Tuz lambası (iyon lambası) farklı bir söylemle Himalaya tuzu lambası, bulunulan ortamlardaki, solunan havanın kalitesini artırmak amacı ile tasarlanmış, hane eşyası olmaktan fazla, sıhhat amacıyla bir ihtiyaçtır. Kaliteli bir ortamda olması lazım olan negatif ( - ) iyon dozajı en az cm3’de 1000’dir. Halbuki kapalı ile bir kaç da kişinin bulunduğu bir  mekanda bu sayı, cm3’de 200, hatta toplu taşıma araçları ile kafeler benzeri toplumsal amaçlarla yüz ile altına inmektedir. Bu da havadaki pozitif (+) iyonların çoğaldığını gösterir. Oysa sağlığımızı korumak amacıyla soluduğumuz havada negatif ile pozitif iyonlar dengede olmalıdır.

Günümüz şartlarında eletromanyetik etkenler (cep telefonu, televizyon, bilgisayar gibi), sigara, polenler, hane tozları, hayvan tüyleri ile her türlü mikrop içeren toz zerrecikleri artı (+) iyon üretir. Yani havada, kirlilik nedeniyle elektronlarını kaybetmiş moleküllerin artması durumu bulunur. Kişinin da artı iyonları soluk alıp - verirken akciğerlerine çekmek zorunda kalır. İmmün sisteminin çökmesiyle başlayan sıkıntılar, sinir, hazım, cilt, dolaşım ile hareket sistemine kadar yayılır. İşte elde edilen bütün bu negatif tablonun önüne geçmek üzere, Himalaya tuzu lambası müdafaa edici olarak görev alır. Oluşumundaki mucizeleri ile bünyesinde bozulmadan koruduğu 84 farklı elementiyle Himalaya kristal tuzu, hücreden geçebilen tek madde oluşu yardımıyla, madde ile enerji arasındaki alışverişi sağlar.

Himalaya tuz lambaları, havadaki eksi ( - ) iyon sayısını en az% 300 çoğaltarak, asılı kalan bakteri ile bakterileri azaltır. Böylelikle solumak zorunda kalınan havanın, dolayısıyla da sağlığın kalitesi artar.

Himalaya tuz lambası, içerisinde yanan ampulle ısınarak, doğal ortamda güneşin, denizlerin, yağmurların, rüzgarların ile çağlayanların da üretmiş olabildiği eksi iyonları üretir ile artı iyonları da içine hapseder. Böylece eksi iyonları artış gösteren havanın kişinin yaşantısına pozitif geridönüşleri de artar.

 Himalaya Tuzu Lambası Faydaları

• Yorgunluk, stres, migren, dikkat eksikliği, heyecan, uykusuzluk ile mutsuzluk benzeri ruhsal ile somatik kaynaklı sorunlarda,

• Nefes darlığı, astım, bronşit, grip ile boğaz enfeksiyonu benzeri solunum yolları sıkıntılarında,

• Alerjik kaynaklı her türlü cilt ile organ rahatsızlıklarında,

• Kan basıncı ile dolaşım sistemiyle ilgili sıkıntılarda fayda sağladığı ispatlanmıştır.