30 Eylül 2013 Pazartesi

Sofra Tuzu Sağlığımıza Zararlı Mı ?




Raifne diğer bir adıyla sofra tuzu sağlığımıza zararlımı sorusu bilhassa son zamanlarda daha çok sorulmaya başlanmıştır.Bu yazımızda sofra tuzu zararlımıdır sorusuna cevap vereceğiz.

Rafine Sofra tuzlarından ötürü Bedenimiz tuz yönünden eksik kalırken sodyum klorür yönünden fazlaca doyum yaşamaktadır. Yaklaşık tuz tüketimimiz günlük 0, yirmi gramın altına düşerse, tuz ihtiyacımız şiddetlenir. Amerika ' da günlük tuz tüketimi 11, 3 gram ile 19, 8gram içerisindedir. Fakat bedenden atılan tuz yaşa, cinsiyete, bünye e göre beş gram ile 7 gram içerisindedir. Bedenimiz rafine sofra tuzunu hücre zehri, yapay madde olarak görür ile kendisini korumak amacıyla onu imha etmeye çalışır. Bu fazla yüklenme organlar üstünde Aşırı salgıya yol açar. Böylelikle zaten tuzlu besinlere tuz attığımızda bünye ihtiyacından daha çok tuza haiz olur.

Bu defa Bedenimiz Aşırı tuzu atmayı dener. Su molekülleri sodyum klorürü sodyum ile klorür olarak ayrıştırmaya başlar. Bu süreçte hücrelerdeki sular alınır ve bünye zarar görür. Bununla beraber su kaybeden bünye hücreleri ölür.

Rafine Sofra Tuzu Tüketmenin Neticeleri Geniş rafine sofra tuzlarını kullanmak fazla asidik ödeme, bünye dokusunda fazla sıvı oluşumuna ile selülite sebep olur. Hekimlerin tuzdan sakının demesinin sebebi budur. Her bedenden atılamayan 1 gram tuz uğruna bünye tuzu ayrıştırmak amacı ile 23 derece daha çok hücre sıvısı kullanmaktadır. Şayet sodyum klorür hala yüksekse, sofra tuzu tekrardan geri kristalleşir, parçalanamaz ile imha edilemez. Bünye Aşırı tuzu atmak amacı ile hayvansal proteinleri kullanabilmektedir.

 Bu proteinleri Aşırı tuzu atmak amacı ile kullanan Beden ürik asit üretir. Şayet bünye ürik asidi atamazsa, tekrar kristalleşen tuz parçacıkları kemiklerde ile eklemlerde depolanmaya başlar. Bu hal artrit, gut, böbrek ile safra kesesi taşı benzeri çeşitli romatizma çeşitlerine neden olur. Bu bir daha kristalleşme bünyeyi onarılamaz hasarlardan korumak amacı ile 1 yara bandı görevi görür. Fakat Epey zamanda bu maddeler bünyeyi zehirler.

24 Eylül 2013 Salı

Siğillerin Tedavisi İçin Himalaya Tuzu



Deri rahatsızlıkları içinde siğil genel olarak tende bene yakın görüntüsüyle meydana gelen bir hastalıktır. Sıklıkla parmaklarda ile elde çıkar. Siğiller kalın bene benzerler. Ak, pembe ya da kara renge sahip çıkarlarken tırnak ile parmak etrafında meydana gelirler. Siğil herhangi bir nedenden ötürü koptuğunda ya da kesildiğinde kanama oluşur. Kimi durumlarda ellerden çeşitli olarak bedende değişik yerlerde oluşabilir.

Cinsel yerde, 100de ile bayanlarda rahim yolunda oluşabilirken siğillere HPV adlı yani human papilloma virüsü sebep haline gelmektedir. Siğiller bulaşıcıdır. Siğillerin iyileştirilmesinde günümüzde değişik metotlar uygulanırken himalaya tuzu uygulamaları iyileşme edici etkisi bulunmaktadır. Himalaya tuzu enerji içerir. Tuz kristalleri mineraller bakımından zengindir. Tuzlu su kürleri günümüzde grip, göz rahatsızlıkları ile Ten rahatsızlıklarında sıklıkla etkili olan muvaffakiyetli uygulamalardır.

 Mineralli tuz bedende hücreler içinde iletişimin sağlanmasına destek olur. Siğillerin fazla uzun cinsi bulunurken virüsler sebebiyle meydana gelirler. Bulaşıcı olduklarından genellikle dokunma ile temas yoluyla Ciltte meydana gelen açık yaralardan virüsler bünyeye girerler. Böylelikle deriye yerleşerek çoğalırlar. Siğiller göğüste ile boyunda düz bir biçimde ile kahverenginde oluşur.  İyileşme edilmediği durumda ise çoğalıp bedenin farklı kesimlerinde çıkarlar. Genel Olarak dikkate alınmayan kahverengi ile sarı siğiller tehlike arz eden olabilir. Siğiller ellerde ya da ayaklarda kabarıkçık olarak çıkarlar. 

Kişiler görüntü olarak rahatsız edici bulunan bu siğillerden kurtulmak amacı ile kısa zamanda tedaviye yönelirler. Siğilleri koparmak ile bitirmek çoğalmasına sebep olur.
Bu sebeple bu işlemlerden kaçınılmalıdır. Himalaya tuzu siğiller üstünde fazla etkin rol oynar. Himalaya tuzu kürleriyle siğillerden daimi olarak kurtulmak muhtemeldir. Tuzlu su solisyonlarıyla siğiller yıkanarak tedaviye başlanır. El ile ayaklarda olan siğiller amacıyla ilk olarak bir litre suya 100 gr tuz eklenmelidir. Su sıcaklığı 37 mertebe olmalı ile siğilli el ya da ayak bu suda yirmi dakika bekletilmelidir. Bu uygulama akşamları yapılır.

Bedenin farklı yerlerindeki siğiller için 1 litre suya 250 gram tuz eklenerek temiz bir bez yardımıyla tuzun siğilli bölgeyle teması sağlanır. Bu uygulama sabah ile akşam bulunmak üzere günde 2 kez yapılmalıdır. Bu uygulamaya en az bir hafta devam edildiği durumda siğiller kurur ile dökülürler. Ayrı Olarak bir haftaya ilave olarak bir kaç gün devam edilerek virüslerin imha edilmesi sağlanır.a